Azerbaycan Ekonomisi

Azerbaycan Ekonomisi, Azerbaycan 1991 yılına kadar kendi bağımsızlığını ilan edememiş hem ekonomik hem siyasal açıdan Sovyetler’e bağlı olarak varlığını sürdürmüştür. Bu nedenle de ekonomisi hiçbir zaman kendi elinde olmamış ve gelişememiştir. Bağımsızlığını ilan ettiği yıllarda ise çok fazla yoksullukla karşı karşıya kalmışlardır. Ancak bu durumdan Azerbaycan Cumhuriyeti kendini kolaylıkla kurtarmış, zamanında çekilen yoksulluk dönemleri geride kalmış, ülke tarımsal ve kimyasal üretimde işbirliği yapılacak ülkeler arasında yer almaya başlamıştır. Azerbaycan bilindiği üzere petrol yataklarının olduğu nadir ülkelerdendir.

Bunun yanında yer altı kaynakları ve doğalgaz açısından da ülke önemli kaynaklara sahiptir. Bunların işlenmesi, dış ülkelere satılması ile ülke ekonomisi canlanmıştır. 18 Eylül 2002 tarihinde temeli atılan ve Temmuz 2006 tarihinde hizmete açılan Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı(BTC) Azerbaycan petrolünü Gürcistan üzerinden Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına taşımaktadır. BTC Hazar Denizi’nin Azerbaycan tarafında bulunan Azeri-Çırak-Güneşli petrol sahalarında bulunan petrolün en ekonomik şekilde batı pazarına ulaşmasını sağlamaktadır.

Azerbaycan Ekonomisi

Dünya Pazarında Azerbaycan

Bu boru hattı başta Azerbaycan petrolü olmak üzere bölgede üretilecek petroller Ceyhan’a taşınıp, buradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılmaktadır. Böylece Azerbaycan dünya pazarında kendi ekonomisini canlandırarak adını zengin ülkeler arasına yazdırmayı başarmıştır. Sadece ham madde olarak değil, ülke hem tarihi, kültürel hem de doğal güzellikler açısından oldukça önemli miraslara sahiptir. Bu mirasların gezilip görülmesi için ülkeye binlerce turist akın etmektedir. Böylece turizm sektörü de canlı tutulmaktadır. Özellikle din, sağlık turizmi ve kaplıcalar turizmde önemli bir yer kaplamaktadır.

Azerbaycan’ın çeşitlendirilmiş ekonomisi birçok endüstride büyümeye izin verir. Örneğin önemli petrol, doğalgaz, kalsiyum, bakır, altın, krom, kömür ve diğer mineral rezervlerine sahiptir. Ayrıca stratejik konumu nedeniyle hem Avrupa hem de Orta Doğu için önemli bir ticaret ortağıdır. Ülkenin çeşitlendirilmiş ekonomisi, kaynaklarından ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle ticaret bağlantılarından yararlanmalarına izin veriyor.

Azerbaycan’ın doğal kaynakları, ekonomik büyümesini binlerce yıldır besliyor. 1930’lara kadar uzanan bir geçmişe sahip petrol arama anavatanı olan Azerbaycan, jeolojisi, coğrafyası ve iklimi sayesinde güçlü bir doğal kaynak endüstrisine sahiptir. Hazar Denizi, tarım ve balıkçılık için elverişli bir ortam sağlarken, dağlık bölgeler sert hava koşullarından doğal koruma sağlar. Ek olarak, Azerbaycan’ın iki büyük bölge – Avrupa-Asya ve Afrika – arasındaki konumu gelişen bir ticaret ağına yol açmıştır. Bu, gıda üretimi, imalat, madencilik, inşaat malzemeleri ve turizmde güçlü endüstrilerle çeşitlendirilmiş bir ekonomiye yol açar.

Azerbaycan bu kadar zengin bir doğal kaynaklar endüstrisine sahip olduğu için dünyanın en yüksek tarım sektörlerinden birine öncülük etmektedir. Azerbaycan Gıda endüstrisi öncelikle tahıl (%60), sebze (%20), meyve (%10), süt ürünleri (%10), et (%10) ve yumurta (%5) üretir. Ana hububat üreticileri Kazakistan’dır ve Azerbaycan toplam toplam tahıl üretiminde ülke genelinde ikinci sırada yer almaktadır. Azerbaycan tarım sektörü, gıda üretiminin yanı sıra temizlik maddeleri ve gübreler gibi ev kullanımı için gerekli ürünleri de üretmektedir.

Ekonomisini doğal kaynakların işletilmesi yoluyla çeşitlendirmek, Azerbaycan’ın yıllar içinde ilerlemesine yardımcı oldu. Güçlü sanayi sektörleri, zengin doğal kaynakları ve iki büyük bölge olan Avrasya ve Afrika arasındaki stratejik konumu nedeniyle dünyanın en yüksek tarım sektörlerinden birine liderlik ediyor. Azerbaycan ekonomisi güçlüdür ve güçlü tarım sektörü sayesinde hızla büyümektedir.